Zaman Kötü


Gerçek mi yoksa hayal mi bu? Yok yok gerçek… Hakikaten oldu, oluverdi. Ama… ben yapmasam başkası yapacaktı. Yani... Yapabilirdi. Ne fark eder ki? Kendimi korudum, o kadar.

Anne, ben bir adam öldürdüm! Tabancayı şakağına dayadım ve tetiği çektim. Seni ağlatmak istemezdim anne… Evlatların yüz karasıyım ben! Yaptım. Evet, gerçekten yaptım. Gözlerimi kapatıp açınca sahne değişmiyor. Allah kahretsin!

Çok geç… Zamanım geldi. Bambaşka bir hayatım var artık. Hoşça kal anne! Nasıl titriyorum görüyor musun? Seni çok özleyeceğim, inan bana. Gitmeliyim artık. Bazen diyorum ki… keşke hiç doğmasaymışım.

Kaldırımın kenarında, sabaha karşı. Onu gördüm, uzun boylu zayıf, tek başına. Offf! Düşününce… sanki etrafım sarılıyor. Önce beş kişi, sonra on, elli, yüz…

Zaman kötü, kolla götü.

Sikilmiş götün davası olmaz.

Açık göte herkes koyar.

Göt elden gidecekse uçkur dokuz yerden çözülür.

Göz yumulur, göt açılır.

"Göster amcalara pipini!"

Gel buraya yakışıklı, tıkama kulaklarını.

Bırakın beni!

Bırakmayız seni!

Bırakın dedim!

Bakmayacağız!

Çekiştirmeyin kollarımı!

Gel bizimle!

Bırakın kıllarımı!

Yakışır elimize!

Erkeğim ben, sapına kadar erkek!

Pişt, delikanlı, ateşli bir geceye ne dersin? Pahalıya patlamaz sana.

Sigaradan çatallanmış ses. Bak bak bitmeyen sütun bacaklar. Dudaklarında parmak kırmızı ruju yalayan dudaklar. Çok güzel bir kadın, çok güzel… çok ateşli.

Sigaram bitmiş. Sende de yoksa alsana bir paket.

Koluma girdi, okşadı, okşadı, kolumu, belimi, aşağıya doğru durdu. Açık bir Tekel bayisine yanaştım. O da… o da… arkama yaklaştı. Şeyi hissettim, kıçımda, sertliği, apış arasındaki sertliği. Soğuk soğuk terlemeye başladım. Ellerim zangır zangır titredi, paketi tutamadım.

Noldu hayatım?

Kocaman çü... çü... şeyiyle yaklaştığını canlandırdım zihnimde. Yüzümü buruşturdum. Dilimde demir gibi bir tat. Elim, belimdeki tabancaya gitti. Yüzümü ona döndüm. Tabancayı şakağına dayadım ve tetiği çektim. Sinirime biraz hakim olup kuytuda bitirebilseydim işini… kimsenin haberi olmayacaktı. Ama o bayiinin önünde…

İb… ib… Anne! Karşında böyle nasıl konuşurum? Sabun kokulu annem… Sana layık bir evlat olamadım. Affet beni anne! Bir daha tutma ellerimden, çok kirlendiler, ömür boyu çıkmayacak bir kir bu. Geri dönüşü yok yaptığımın. Sadece başımı okşa biraz. Gitmeden önce, son bir kez.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.