X-Men: Days of Future Past ve Komedi Bonus

Bu aralar sinemalardan gittim ama bir önceki yazımda da dediğim gibi iki hüsrandan sonra detoksa ihtiyacım vardı. Öncelikle Frequently Asked Questions About Time Travel, sonra da X-Men: Days of Future Past ile başım göğe erdi.

X-Men'in son filmi hakkında yorumlarıma geçmeden belirteyim: Çizgi roman takipçisi değilim, filmi vizyona giren diğer filmler gibi izledim. Bundan sonra sürprizbozanlar olabilir.

Film gayet derli topluydu ve türünün hakkını veriyordu bence. Hatta post-apokaliptik atmosfer sevenler hiç durmasın. Ayrıca Marvel, oyuncu konusunda hiç cimri davranmamış. Esaslı karakterlerimizin gençlikleri bile esaslı. Filmi, (tekrar tekrar örnek vereceğim) Godzilla gibi çatlamadan izleyebilmemizin baş nedenlerinden biri bu. Diğer nedenle arasında efektlerin kalitesi ve nasılsa efekt koyduk her türlü gider deyip senaryonun savsaklanmaması var. Sonunda herkesin adının ve emeği geçen kişi sayısının gösterilmesini ben buna yordum. (Ayrıca yazıları paşa paşa bekleyin hemen kaçmayın. Filmi izlerken bu filmle her şey bitti derken hoop en son sahneyle daha devamı gelecek mesajını aldık.)

Çok affedersiniz hödük Wolverine/Logan rolünde aslında sevdiğimiz Hugh Jackman, mavi pullarla bile yetenek ve güzellik saçan Jennifer Lawrence, aramızdan ayrılmaması için ölümsüzlük iksirinin bulunmasını beklediğimiz Ian McKellen ve onun bir o kadar sevimli ekürisi Patrick Steward, balık balık bakan gözleriyle şefkat uyandıran James McAvoy, Loki'den sonra en dayaklık gülümsemeye sahip Michael Fassbender ve pek tabii ki gönüllerin imparatoru Peter Dinklage, hepsi başlı başına seyredilesi.

Favori sahnelerimden birine değineyim. Peter isimli, Quicksilver lakaplı hızlı ergenimizin yavaş çekim esnasında kulağında kulaklıkla güvenlik görevlilerinin eliyle koluyla oynaması, kurşunların yerini değiştirmesi ve normal hızda hepsinin tıkır tıkır işlemesi keyifli bir seyirlikti.

Geçmişe sırf fiziksel gücü yerinde diye gönderilen Wolverine Logan'ın olayı haber verdikten sonra hala geçmişte takılmasına anlam veremedim, zira her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmasına ramak kalmıştı. Yaşlı haliyle 70'lerdeki gençliğine dönmesi, sonra normal zamanına geldiğinde olan biten bütün olayları hatırlayanın bir tek kendisi olması keyifli ayrıntılardı. İkinci ayrıntıdan ikinci filme bağlanalım.

FAQ About Time Travel



Önce izlediğim halde FAQ About Time Travel'ı sona bırakmamın nedeni, çok önce çekilmiş olsa da X-Men'in esprili bir versiyonuna benzemesi.

The IT Crowd adlı mükemmel diziden tanıdığımız şapşal bakışlı Chris O'Dowd'un başrolünde olduğu bu film, İngiliz komedisi ve Dr. Who sevenlerin beğenebileceği tarzda.

Zaman yolculuğuna kafayı takmış Ray, sürekli senaryo yazmaya çalışan Toby ve aklı bir karış havada arkadaşları Pete'in sakin yaşantıları tuvalete girip çıkmalarıyla değişir. Anlatılmaz izlenir tarzı bir film. İlerledikçe iyice sarpa saran işler sadece güldürmekle kalmıyor şaşırtıcı biçimde yer yer de geriyor.

Farklı zaman dilimlerinde gelgitlerle X-Men arasında ufak benzerlikler var ama Logan'ın gençliğine, sonra geleceğe dönüş sahnesi bana bu filmdeki bir sahneyi hatırlattı. Pete bir ara tek başına tuvalete giriyor ve saç sakal birbirine karışmış halde çıkıyor. Post apokaliptik dünyada yıllarca birçok badire atlatıp dönmüşken diğerleri bir odadan diğer odaya geçmiş, bön bön bakıyorlar. Açıkçası Pete işleri toparlamakta Logan'dan birazcık daha başarılı ama yine de onu aratmıyor.

FAQ About Time Travel'ı vizyonda izleme şansınız yok ama X-Men henüz tazeyken ve post apokaliptik atmosferde kafa dağıtmak isterseniz keyifli iki saat geçirebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.