Praise Abort: Lindemann Tarzı Kürtaja Övgü


28 Mayıs akşamı, Till Lindemann'ın Peter Taegtgren ile çıkardığı Skills in Pills albümünün ilk klibi olan "Praise Abort"u bu sabah izledim. O heyecanla yazıyorum şu anda.

Şarkının direkt "I like to fuck, but no French letter / Without a condom sex is better" girişi beş aydır Durex makaleleri yazan bünyemde ufak bir sarsıntı yaratsa da çabuk atlattım.

Aslında bu albüm hakkındaki asıl çekincem, Rammstein'ı Almancadan dinlemeye alıştıktan sonra İngilizcede aynı tadı bulamayacağımdı. İkinci yabancı dilim olan ve İngilizce kadar karşıma çıkmayan Almancayı hissettirebilmeleri ayrı bir başarı bence. Till Lindemann güçlü sesi ve Almancadaki gibi kafiyeli şarkı sözleri sayesinde en azından ilk şarkıda bunu atlatmış görünüyor. (Yine de "I hate my life!" haykırışını "Ich hassa mein Leben!" diye duysam daha mı tatmin olurdum diye merak etmiyor değilim.)

"Praise Abort" tek başına "kürtaja övgü", şarkı içerisindeki haliyle "kürtajı övüyorum" diye çevrilebilir. Rammstein şarkılarında olduğu gibi burada da ilk dinleyişte haşin ve garip bir şeyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Yapacağım yorumları ikinci dinleyişimden itibaren çıkarabildim.

Kürtaj yanlısı görünen şarkı Till'in tarzından alıştığımız üzere egemen söylem üzerinden dile getiriliyor. Sevişirken prezervatif kullanmıyorum, altı çocuğum var, bana bok gibi davranıyorlar, cebimi boşaltıyorlar, karımdan nefret ediyorum şeklinde sözleriyle kurban eden tarafın da sesini duyuyoruz yine. (Josef Fritzl'in ağzından söylediği şarkıdan sonra gayet hafif kalıyor.)

"Du Hast" gibi klipleri yüzünden kadın düşmanlığıyla suçlanan Rammstein'dan daha güvenli bir yol seçmiş Lindemann. Dans eden hamile balerinler dışındaki tek kadın, hatta istismara uğrayan tek kadın kendisi. Altı memeli bir domuz anası olmak gerçekten yakışmış kendisine.

Şöyle bir durum da var: Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da muhazafakar partiler kürtaj karşıtı açıklamalar yaparken "Kürtaja Övgü" diye bas bas bağırmak Rammstein'ın da yaptığı gibi kasten damara basmak gibi geldi bana. Bunu dediğim gibi egemen ağızdan yaptığı için o kesim tarafından oldukça seviliyor ve o kafadaki insanlar bu şarkıları anıra anıra söylerken kendi tutarsızlıklarını fark etmiyorlar.

Şarkıyı dinlerken klibi es geçmek mümkün değil. Domuz insanlar, distopya ortamı, garip garip hareketler, vulgarlık, çirkinlik, şiddet, beyazlar içinde bir piyano, sonunda müziğin akşam yemeği müziğine dönüşmesi ve bunların harika, yaratıcı uyumu. Şimdiden on kere izlemişimdir. Günlük stresimi atmama yardımcı olan Rammstein şarkılarından sonra bu yazı Skill in Pills ile deşarj olarak geçireceğim gibi görünüyor.


Not: Klibi izledikçe Etin Cinsel Politikası'na kadar vardım. Bilinçaltını temsil eder gibi görünen beyazlı ortamda kadın şiddet görürken gerçek hayat gibi duran ev ortamında koca, tavandan sarkan bir domuzu dövüyor.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.