İşverenler Neden Böyle Hitap Eder?


Son yıllarda çok mu alınganlaştım yoksa ortam mı kötü merak ediyorum. Ofiste de çalıştım, freelance olarak da. İleride kendi işimi kurmayı da düşünüyorum. Bir öyle empati kurmaya çalışıyorum, bir böyle... İş ilişkileri, her ilişkide olduğu gibi karşılıklı değil midir? Ama yok, öyle değil herhalde. Sadece işveren ister, işveren tersler. Çünkü para verecek. Çünkü hamam böceği var karşısında. Ezmeli, ezmeli, ezmeli! İşverenler neden böyle hitap eder?

Mobbing terimini kullanmayacağım, derin düşüncelere de dalmayacağım. Ama bir felsefe mezunu olarak olasılıkları değerlendirmeye çalışıyorum. En kötüsünü düşüneyim. Çalışan işini olabilecek en kötü şekilde teslim etti, epey de geciktirdi, işveren gerçekten zarara girecek. Hakka hukuka da girmiyorum. "Ne biçim iş bu! Böyle mi anlaşmıştık! Bunu konuşacağız!" Böyle bir tavırda karşı taraftan ne tepki gelir? Benim gibi sakinse oturup konuşmayı dener, yırtık biriyse ağzına eder. Halbuki işveren "İş konusunda tam anlaşamadık, biz şöyle şöyle olsun istiyorduk. Teşekkür ederiz ama sizinle çalışmaya devam edemeyeceğiz" dese ben şahsen peki derim. Birlikte devam edilecekse de çalışanın bütün çalışma isteğini sıfırlayıp "Bu böyle mi yapılır?" demektense nazik bir dille o hataları anlatmak bu kadar mı zor?

İyi iş çıktığında tatmin olmayan işverene ayrı hastayım. Bizim kültürde şöyle bir anlayış var galiba: Översem şımarır. Al, şımarmadı ama depresyona girdi sürekli hakarete uğramaktan. Böyle oldu mu? İnsan sosyal bir canlıdır ve büyük çoğunluğu emek harcadığı bir iş hakkında iyi sözler duymak ister. İnsanlar para için çalışmak zorunda olmasa zaten o kadar saat hakaret altında niye çalışsın? Ama para  veriyor paşalar, isterse paspas bile eder. Paçalardan taşan egoları silmek lazım elbette. İşini çok iyi mi yapıyor, at bir eposta: Lütfen giriş saatlerinize dikkat edin, bir daha uyarmayacağım. Üç dakika fazladan para ödedi, o sinirlenmesin de kim sinirlensin.

Kendi işimi kurduğumda param gidince ben de böyle mi olacağım diye düşünüyorum. Kendime yeminler ediyorum. En azından eleştirilerimde sözcüklerimi seçmeye çalışıyorum. Özellikle yazılı ortamda karşımdaki kişi, ne demek istediğimi anlayamayabilir. Ben kimim ki birilerine tepeden bakacağım, kimse benim kölem değil diyorum. İşveren psikolojisi anlamadığım ve öyle olacaksam anlamak istemediğim bir psikoloji. Bir insan bir insana bunu neden yapar? Hep çalışan suçlu, her şey ondan beklenmeli.

Ama nedense kurumsal olmak için yanıp tutuşan ve kendilerine yabancı şirketleri örnek alan işverenlerimizde o açıklığı ve vizyonu göremiyorum. İş ve haklarım hakkında net bilgi istiyorum, yok. Konforlu bir çalışma ortamı istiyorum, yok. Beş kişilik iş iste, maaş beklentimi söyleyince "yok"! Cebinden para çıkar, iş kur diye ben ısrar etmedim.  Şartlarımı zorlayacağım. Benimle insan gibi konuşmasını becerebilen bir işveren bulana kadar dayanacağım. Kendi işimi kurana kadar...

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.