Hayata Nasıl Tutunursunuz: Dallas Buyers Club

Dallas Buyers Club, Türkiye'de Sınırsızlar Kulübü ismiyle vizyona girdi. Havalı bir çeviri olduğunu kabul etmek gerek ama filmdeki Buyers Club (Satın Alanlar Kulübü) kavramını tam olarak karşılamıyor. Bir ilişkisinden HIV virüsü kapan Ron Woodroof'un bu durumla yüzleşmesi ve ihtiyacı olan hastalara ilaç satması anlatılıyor ama ince eleştirel dokunuşlarla...

Filmin geçtiği 1985 yılını kıyafetler, ortam ve davranışlarda görebiliyoruz. İki saat süren, tadında biten bir film. Başkarakteri Ron'u Matthew McConaughey, hastanenin kadın doktoru Eve'i Jennifer Garner ve transeksüel Rayon rolüyle Jared Leto rol alıyor. Bir başyapıtla karşı karşıya olmasak da iyi oyunculuklar içerek sürükleyici bir film seyretme fırsatı elde ediyoruz. 2014 yılının Oscarlarında McConaughey'in en iyi erkek oyuncu, Jared Leto'nun en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü aldığını not düşmek gerek. Fakat Jared Leto'ya bir "ama" koyarak. (Sebebi yazının sonunda.)

Uyarımı yapayım, sürprizbozanlar olabilir.

İlaç Endüstrisi


1985 yılı olmasına rağmen günümüzde de geçerliliğini koruyan bir sorun bu. Daha yakın zamanda Muzaffer Sarısülük bir hastanenin duvarına "Maddi tıp şeytandır" diye yazdı, filmi en iyi tanımlayan cümlelerden biri bu olabilir.

HIV'nin daha yeni yeni tanındığı ve kimsenin bu virüse sahip insanlara yaklaşmadığı yıllar. Deneme aşamasında olan bir ilaç var ve plasebo haplar verilen hastalarla kontrollü bir deney yürütülüyor. Ron, tesadüfi bir yaralanma sonucu kaldırıldığı hastanede yapılan kan tahlillerinde, HIV virüsü taşıdığını öğreniyor. Doktorlar bu zamana kadar yaşamasının mucize olduğunu ve bir aylık ömrü kaldığını söylüyorlar. Başta kabullenmekte zorlanıyor. Doktorların deney aşamasında olduğu ilaçtan yüksek dozda alıyor gizlice. Ama daha gözlerden uzak bir doktora gittiğinde bu ilacın onu iyileştirmek yerine hücrelerini daha hızlı öldürdüğünü öğrenince başka tedavi seçenekleri arıyor. Bir aylık ömrü kaldığı sanılan Ron, aylar sonra evine dönüyor ama yanında ona iyi gelen ilaçla birlikte.

İlaç ticareti oldukça iyi gidiyor ama müşteriler artınca ve hastane kendi müşterilerini kaybetmeye başlayınca işin rengi değişiyor ve polis Ron'u dikkatli bir inceleme altına alıyor. Ama yasada açık bulunduğu için onu tutuklayamıyorlar. Filmin sonunda bu yasanın boşluk içermeyecek şekilde yenilendiği de not düşülüyor zaten.

Ron, ilaçları satmadan önce kendisinde deniyor ve yararını gördüğü ilaçları satışa sunuyor. Kulübün aylık 400 Dolar gibi yüksek bir üyelik bedeli var. Ron da bu işi para için yapıyor ve ilaçları tıbbi açıdan yeterince denenmemiş ama o sırada yürürlükteki tıbbi anlayışı sarsması açısından önemli. Hastanede tanıştığı Rayon da bu ilacın yüksek dozda kullanıldığı deneklerden biri ve filmin sonlarına doğru ne yazık ki hayatını kaybediyor. Ama Ron'un direnmesi sayesinde ilacın dozajı ayarlanıyor ve potansiyel olarak birçok hastanın hayatı kurtuluyor.

HIV ve AIDS


HIV konusundaki önyargılar hala devam ediyor ama o yıllarda iyice dorukta. HIV'nin dokunmayla bile bulaşacağına inanıyor insanlar, doktorlar dahi hastalarla temastan kaçınıyor. Ayrıca bu hastalığın sadece "gay" ilişki yoluyla geçtiğini düşünüyorlar ve korkularını başkalarını aşağılayarak dışavurmaktan çekinmiyorlar. Bu genel geçer düşüncelere sahip olan Ron, başta hem hastalığını hem de bir aylık ömrünün kaldığını kabullenmekte zorlanıyor. HIV ve AIDS hakkında bilgi vermeye çalışan doktorları tersliyor, katalogları fırlatıyor.

Burada not düşmek lazım. HIV virüsü kan ve cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor. HIV virüsü taşıyan insanlar ömür boyu taşıyıcı olarak kalabilir. HIV virüsünün ancak 5. aşamaya geçmesiyle AIDS hastalığından söz etmek mümkün. Günümüzdeki tıbbi gelişmeler sayesinde hastaların ömrü 15-20 yıl uzatılabiliyor. Hastalığın ilk olarak dikkat çektiği dönemlerden birinde yaşayan Ron da bir aylık ömrü kaldığı söylendikten ve AIDS aşamasına geçtikten sonra yedi yıl daha yaşıyor. Homofobik ve ırkçı tavırlarına ve madde kullanmasına rağmen sorumlu bir insan oluyor, cinsel ilişkide temkinli davranıyor, madde kullanmayı bırakıyor, sadece kendini değil Rayon'ı da koruyup kolluyor ve bir yandan da hayatındaki diğer heyecanlardan, örneğin rodeodan ödün vermiyor. Doya doya yaşamasıyla başkalarına da ilham kaynağı oluyor Ron.

Homofobi


Filmde Ron'un kadınları aşağılayan (başta Eve'in doktor olabileceğine inanmaması), eşcinsellerden tiksinen tavırlarının değişimine de şahit oluyoruz. Başlarda HIV virüsünün sadece eşcinsel ilişki yoluyla kapıldığını düşünüp onunla dalga geçen arkadaşlarına saldırgan tavırlar sergileyen Ron, artık iş ortağı ve arkadaş olduğu, koruyup kollamaya başladığı Rayon'la markette alışveriş yaparken o arkadaşlarından biriyle karşılaşır. Adam Rayon'dan tiksinir ama Ron şiddet yoluna başvursa da arkadaşını boynundan yakalar ve Rayon'la tokalaşmaya zorlar. O sırada Rayon'un gözlerinden okunan Ron'a beslediği hayranlık oldukça etkileyicidir.

Yazının başındaki "ama"ya gelirsek... Filmde Jared Leto gerçekten müthiş bir performans sergiliyor, o olduğuna inanamıyorsunuz bile. Ama yabancı bir kaynaktan okuduğum küçük bir yazı hâlâ kafamı kurcalıyor. Transeksüel rolünü oynayabilecek birçok gerçek transeksüel oyuncu varken neden Jared Leto? Acaba film homofobiyi eleştirirken bizzat içine mi düşüyor?

Not: Yabancı kaynağı buldum galiba: http://blogs.indiewire.com/bent/10-trans-actors-who-werent-offered-jared-letos-role-in-dallas-buyers-club-20140220

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.