Hulki Aktunç 65 Yaşında!

Bugün Hulki Aktunç'un doğum günü. Aramızdan 29 Haziran 2011 yılında ayrılmış olsa da anıları ve eserleri hâlâ bizimle. İyi ki doğdu!

Edebiyatımızda iz bırakmış her yazarın bizde yeri ayrı ama onları bizzat tanıdıysanız ayrılışları çok daha derin iz bırakıyor. (Bilge Karasu ben onu tanımadan çok önce vefat etti, tanısam çok daha üzülürdüm.) Leylâ Erbil ile tanıştım, eserleri kadar kişiliğinin de güzelliğini gördüm, daha çok sevdim, daha çok üzüldüm. Hulki Aktunç'un gönlümdeki yeri de öyle.

İlk olarak Galapera söyleşisinde gördüm Hulki Aktunç'u. Dünya tatlısı eşi Semra Aktunç da vardı. Hulki Aktunç yerinde duramayan, kıpır kıpır bir insandı. Söyleşisi bir tiyatro oyunu atmosferinde geçmişti. Kendini akıcılıkla ve akıllıca ifade etmiş, sorulan sorulara çok şık cevaplar vermişti.

Söyleşiden sonra eserlerini okumaya başladım. Hepsini bir kerede bitirmeye kıyamadım, o yüzden hepsini okumuş değilim. (Edebi yorumlar başka yazılarıma kalsın.) Erotologya'yı okuduğumda pek çok konuda hemfikir olduğumuzu görüp "işte bu" dediğim yerler olduğunu hatırlıyorum. Son İki Eylül'ü dalgalı bir feribot yolculuğunda okumuştum. Denizde yolculuktan korktuğum halde, yolculuğun sonuna geldiğimi ancak kitap bittiğinde anlamıştım.

Yazmaya yeni başlayanların kendine en sık sorduğu sorulardan biri şudur: "Ne yazacağım?" Hulki Aktunç şiirinde geçen bir çift dizeye değinmiş, "Yan yana gelmemiş sözcükler var," demişti. Ne zaman tıkansam, aklıma hep o cümlesi gelir.

Hulki Aktunç, verdiği cesaretle ve yetkin eserleriyle hep aramızda!

Not: Okumak isteyenlere, Çerçi Sanat blogda Hulki Aktunç'un eserlerinin ağırlıkta olduğu bir yazı da var:

http://cercisanat.blogspot.com/2014/01/iyi-ki-dogdun-hulki-aktunc.html


Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.