80'li Yıllarda Çocuk Olanlara: Guardians of the Galaxy

Guardians of Galaxy (Galaksinin Koruyucuları) Marvel'in yeni filmi. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi çizgi roman takipçisi değilim, film neyse öyle izliyorum. IMDB'deki puanı ve sıralaması şu an için abartı olsa da ikinci kez izlememe rağmen sıkmayan, ara ara keyiflenmek için açılabilecek bir film. Sürprizbozanlara gebe bir yazı başlıyor.

Şu ana kadar izlediğim süper kahraman filmleriyle kıyaslamam gerekirse buradaki karakterler oldukça naif ve baş kahramanımız sırf bu film için six pack yapmış olsa da maço bir tip değil, gayet sevimli ve naif. Annesini çocuk yaşta kaybeden Peter, annesinin ona hediye ettiği kasetçalarla yine annesinin ona özel hazırladığı kasetteki şarkıları dinleyip durur. (80'li yıllarda doğanları radyodan şarkı çektikleri günlere götüren nostaljik sahneler...)

Filmin tek artısı Peter Quill (Chris Pratt) değil. Künyeye baktığınızda Bradley Cooper ismini de görüp heyecanlanmayın bedenen boy göstermiyor. Amma velakin fırlama rakun Rocket'ı muhteşem seslendirmiş. Et kafalılar serisinden Vin Diesel de Groot'u seslendirmiş ama sadece "I am Groot" olarak; yine de efsane bir seslendirme diyebilirim. İzleyin ve görün. Başka bir et kafa Drax ise perdelerini kaldırdığında kedi gibi olan bir uzaylı irisini canlandırıyor. Filmde bilerek mi yapılmış emin değilim ama maçolaştırılmaya müsait bütün erkek karakterler yontulmuş sanki. En sert erkek, filmin başka bir artısı olan Lee Pace'in canlandırdığı Ronan. Ayrıca yemyeşil halde arz-ı endam eden Gamora (Zoe Saldana) Avatar'da maviyken olduğu kadar güzel burada da.

80'li yıllar çocuğu ve o dönemin müziklerinin hayranı olarak filmin soundtrack'ine bayıldım. "Hooked on a Feeling", "Cherry Bomb", "Escape (The Pina Colada Song)", "Ain't No Mountain High Enough"... Bu şarkıların hepsi kulaklıkları takınca kafasında klip çekmeye başlayanlara gelsin. Peter gibi gezegenleri birbirine katamasak da trafiği birbirine katabiliriz, inanıyorum.

Bir de Marvel'in jenerik sürprizlerini unutmayın, ilk izleyişimde yaptığım gibi minik Groot'un dans sahnesinden sonra sinema salonunu terk etmeyin. Hayır, dans eden yavru Groot'tan sonra da terk etmeyin. O yüzlerce isimden sonra bir sahne daha var. Liseliler bilmez denmiş ama ben de bilmiyormuşum. İpucu film burada: http://www.imdb.com/title/tt0091225/

Düşündüm de filmde gönüllerin fatihi her halükarda Groot. Zaten geyik sitelerde oyuncağı çıksın isteyenler, onu Hodor'la muhabbet ettirenler gırla.

Dawn of the Planet of Apes

Bu arada fantastik, post apokaliptik tarzda filmleri sevenler, hazır vizyondayken Dawn of the Planet of Apes'i (Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti) de kaçırmasın.

Yüzüklerin Efendisi'nde Gollum'u oynayan Andy Serkis beyefendinin gül cemalini yine göremiyoruz ama maymunların lideri Caesar rolünde yine çok iyi iş çıkarmış.

Filmi izleyen birkaç kişiden duyduğum yorum şöyle: "Her şeyi yerli yerinde, eli yüzü düzgün bir film." Ben de katılıyorum. Ayrıca ilk filmi izlemeden ikinci filmi gayet anlamak mümkün. Kendi içinde bir bütün.

İyi kalpli insan Malcolm (Jason Clarke) da rolünü gerçekten doldurmuş. Ailesinin diğer üyeleri de sevimli. Filmin tamamını keyifle izletiyorlar.

Maymunların, Varna'da "tea" demeyi bile öğrenemeyip çayını parmağıyla işaret eden adamdan daha iyi İngilizce konuştukları kesin. Konuşsunlar, muhabbet edelim karşılıklı ama silahlanmaya hayır maymun (ve elbette insan) kardeşlerim.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.