Attilâ İlhan Tarzı Seyahatname: Abbas Yolcu

Seyahatname okumalarıma devam ederken Attilâ İlhan'ın Abbas Yolcu kitabını es geçemezdim elbette. Daha çok şiirleriyle tanıyoruz, düşünce alanında birçok düzyazısı da var bu büyük yazarın. Ama seyahatlerini nasıl dile getirdiğini okumak bence bambaşka bir deneyim.

Kitap çok hacimli değil ve düzgün bir şekilde bölümlenmiş. "Siftah" adlı birinci bölümde gençlik yıllarında çıktığı ilk yolculuklar, "Sıla" adlı ikinci bölümde Türkiye'deki, "Yâdel" adlı üçüncü bölümde yurt dışındaki yolculuklarını anlatıyor. Kitap, "Son Kesti"deki "Abbas Yolcu" ve "Meraklısı İçin Notlar" ile bitiyor.

Kitabın tanıtım yazılarında o döneme göre yepyeni olan bir nesir üslubu kullanıldığına değinilmiş. Bence, özellikle de seyahatname için, hâlâ yeni. Gidilip görülen yerlerde şu var bu var şeklinde değil. Şiirsel uslüp kendini nesirde de hissettiriyor. Ama bir yandan da olabildiğince konuşma dili. Ayrıca yer yer bilinç akışına bırakılmış. Özellikle yolda olmak, yolculuk ve yolculara dair betimlemeler çok canlı. Kitapla birlikte seyahat ettim adeta.

Türkiye'nin batısından güneydoğusuna birçok yere seyahat etmiş Attilâ İlhan. Gemlik, Bursa, Babakale, Çanakkale, Bozcaada. Yurt dışında Napoli, Marsilya, Paris. Tren yolculukları çok önemli. Trende geçen zamanın ayrıntılı tasvirleri var. Yazar ayrıca, Halikarnas Balıkçısı'nı anarak denizin ve fenerlerin de izini sürüyor gittiği yerlerde. Gezerken ona klasik müzik de eşlik ediyor: Chopin, Beethoven ve Bach. Beş duyuya hitap eden bir seyahat deneyiminin satırlara dökülmüş hali.

Seyahat etmek, hareket halinde olmak Attilâ İlhan tarafından bakın nasıl tarif ediliyor: "Hareket hâlinde olmak büyük bir şeydir. Her şey de hareket hâlindedir. Ama, hareketi hissetmek, duymak büyükten de büyük, daha da büyük bir şeydir."

Okuyunca seyahate özenmemek elde değil. Zaman, hareket zamanı!

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.